top of page

                                          OKULA YENİ BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLEBİLECEK UYUM SORUNLARI

             Çocuğun ev ortamından okul yaşamına başlaması, onun yaşantısındaki ilk ve belki de en önemli olaylardan biridir. Çocuğun bu dönemi sarsıntısız, iz bırakmadan ve kolay atlatabilmesinde gittiği okulun alt yapısı, okulun ortamı, okul personeli ve öğretmenlerin niteliği kadar ailenin tutumu ve katkısı da son derece önemlidir. Okula yeni başlayan her çocuğun az ya da çok endişeleri, kuşkuları ve korkuları  vardır.

            Çocuğun beklentileri, duygu ve düşünceleriyle bu yeni ortama uyum sağlaması mutlaka zaman alacaktır, uyum süreci oldukça yumuşak bile olsa bu yaş çocuklar için hiç kolay bir olay değildir. Yeni ve yabancı ortama uyum sağlama yetişkin insanlar için bile oldukça sıkıntılı bir durumdur. Bu süre içerisinde hiçbir sorun yaşamadan uyum sağlayan ve bu dönemi rahat atlatan çocuklar olabileceği gibi, farklı düzeylerde geçici sorunlar gösteren çocuklar da olabilecektir.   

 

            Bu dönemde çocukların gösterebilecekleri değişik davranış biçimleri ve tepkileri şöyle sıralayabiliriz

  

·         Okula gelmek istememek ( isteksiz ve mutsuz görünmekten aşırı ağlama ve tepinmelere kadar değişen davranışlar gösterebilir).  

·         Yemek yemeyi reddetmek, iştahsızlık ( yalnızca okulda ya da yalnızca evde görüleceği gibi her iki tarafta birden de aynı davranışı gösterebilir).  

·         İdrar ya da gaita kaçırmalar (tuvalet alışkanlığını kazanmış çocuğun geriye dönüş yapması).  

·         Gece sayıklamaları, uykuda ağlama ve korkma davranışları gösterme.  

·         Anne, baba ya da diğer aile bireylerine küskün, kırgın ve kızgın davranış sergileme.  

·         Çocuğun normalde sergilemediği kırıcı ve saldırgan davranışlar gösterme.  

·         Okulu, öğretmenini, arkadaşlarını eleştirme, şikayet etme, sürekli yakınmalar  

·         İçine kapanma, iletişim kurmayı reddetme davranışları gösterme.  

·         “anne, sen beni sevmiyorsun okula gönderiyorsun” ya da “artık seni sevmiyorum, senden nefret ediyorum çünkü beni okula gönderiyorsun” gibi sözlerle duygusal baskı uygulayabilirler  

      

             Yukarıda belirtilen bu ve benzeri davranışlar ilk defa okulla tanışan bir çocuk için oldukça normal ve fazla endişe edilmemesi gereken tepkilerdir. Önemli olan çocuğun bunları kısa zamanda atlatabilmesi için okul ve ailenin birlikte, paralel götürebilecekleri bir anlayış ile çocuğa yaklaşmalarıdır.  

            Aile ile çocuk arasındaki ön konuşmada uygulanacak en sağlıklı yöntem; okulda sevgi, ilgi ve anlayış görebileceğini anlatmak, yeni arkadaşları olacağını, öğreneceği yeni şeylerin ona mutluluk ve heyecan vereceği fikrini aşılamaya çalışmaktır.  

            Okula başlanan ilk günde anne ya da babanın, çocukla birlikte geçireceği birkaç saat oldukça önemlidir. Anne babanın çocuğun yanında olduğu bu süre ona çevresinde olup bitenleri daha sağlıklı gözleme olanağı tanıyacaktır (Öğretmenlerle diğer çocukların ilişkilerini gözlemlemek gibi). Çocuk daha sonra yalnız kaldıktan sonra uyum sürecini öğretmenlerin yardımıyla kendi başına yaşayacak ve sorunların üstesinden gelecektir.  

            Anne ya da baba çocuğu okulda bırakıp giderken kararlı ve tutarlı davranmalı, huzurlu ve mutlu bir ifade takınmalı, çocuğa sözel veya bakışla olumlu mesaj vermelidir. Habersiz kaçma ya da kandırma gibi davranışlar kesinlikle yapılmamalıdır.  

            Çocuğun okula başlama döneminde yaşanan uyum sürecini sağlıklı ve kolay geçirmesini etkileyen en önemli etkenleri söyle sıralayabiliriz.  

    

  1.   Çocuğun Doğuştan Getirdiği Kişilik Özellikleri ve Yatkınlıkları:  

    • Sessiz ve sakin çocuklar ile yumuşak, duygulu, hassas ve kırılgan çocuklar; genelde ilk günler uyum sağlamış görünüp, sonradan tepki verebilir. Bazıları da uzun süre uyum göstermekte güçlük çekebilir.  

    • Hareketli çocuklar; genelde ilk günlerde tepki verip bir süre sonra uyum gösterirler.  

    • Rahat, sosyal ve kendini ifade edebilen çocuklar; genelde kısa sürede uyum sağlarlar  

  1. Çocuğun Daha Önce Geçirdiği Yaşantılar:  

    • Yakın aile bireyleri dışında yabancı yetişkinlerle ve yaşıtlarıyla az iletişim kurmuş, kalabalık ortam deneyimi olmayan çocuklar, genelde daha zor uyum sağlarlar.  

    • Çocuğun geçmişte yaşadığı anne babanın yanlış ve güvensiz tutumları; Çocuğa doğru açıklama yapmadan ( hemen döneceğim diyerek uzun süre geri dönmeme) diğer aile bireylerine bırakmak  

      Çocuğun Aileden Gördüğü Yaklaşım ve Eğitim Anlayışı:  

      a)  Aşırı verici, koruyucu ve disiplinsiz tutumla eğitilmiş çocuklar. Aile devamlı vermeye ve korumaya eğilimlidir (yemeğini ağzına verme, yolda kucakta taşıma gibi). Çocuk aileyi sonuna kadar kullanır, kontrol her zaman çocuktadır. Çocuk, toplum içinde yaşamının gereklerini baskı olarak algılar. Bu çocuklar genelde çok zor uyum sağlarlar. Çocuk da aile de kolay mutlu olamazlar.  

     b)  Aşırı iten, ilgisiz ve disiplinsiz tutumla eğitilmiş çocuklar. Bu tip ailede çocuk hazır olmadan bağımsızlığa zorlanır. Biran önce kendi kendine yetmesi ve kendine bakması beklenir. Bu tavır çocuğa bağımsızlık tanıma gibi görünse de aslında anne babanın çocuğuna olan ilgisizliğinin bir savunmasıdır. Bu çocuklar genelde kolay uyum sağlamış gibi izlenim verir ancak duygusal problemleri ara ara ortaya çıkar.  

 

    c)   Aşırı verici, aşırı disiplinli ve denetimli tutumla eğitilmiş çocuklar: Çocuk bebek gibi bakılıp korunduğu halde kendisinden beklenen çoktur. Çocuğun erken yaşta toplumun kural ve beklentilerini öğrenmesi istenir. Bu çocuklar genelde başlangıçta kolay uyum sağlar fakat mükemmeliyetçi ve kuralcı kişilik, toplumsal ilişkilerinde mutsuz olmasını getirir.  

 

   d)  Aşırı iten, disiplinli ve cezalandırıcı tutumla eğitilmiş çocuklar:  Sevgi yetersizliği, aşırı kontrol ve disiplin bir aradadır. Çocuğun mükemmel bir yetişkin gibi davranması beklenir. Bu çocukların uyum süreci iniş çıkışlıdır. Arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşar.  

 e)  Yeterince sevgi, ilgi ve disiplin veren tutumla eğitilmiş çocuklar: Sevgi verinde ve zamanında gösterilir. Sevgi ve disiplin sağlıklı bir şekilde verilir. Bu çocukların genelde uyum süreci kısadır, bu çocuklar sorunlarını daha kısa sürede çözümler.  

               Maddeler halinde sıraladığımız ailelerin değişik eğitim anlayışı çocuğun uyumunu etkilemesi açısından önemlidir. Anne babanın tutarsız davranışları (evde farklı, dışarıda farklı tutum takınma ), aile bireyleri arasındaki farklı görüşler, birinin “evet” dediğinde diğerinin “hayır” demesi, çocuğun yanında çocuğa uygulanan eğitimin tartışılması, ailedeki çocuklara karşı farklı tutumlar geliştirilmesi ve aile içinde gruplaşmaların olması da çocuğu her bakımdan olumsuz etkileyen davranışlardır. Bunları en aza indirmek, çocuğun ruh sağlığını korumak onun ev dışındaki yaşantısında daha güçlü, sorunsuz ve ayakları üzerinde durmayı daha çabuk öğrenilir hale getirmek demektir.  

 

       Okulun Altyapısı ve Öğretmenlerin Niteliği:  

Çocuğun okula uyumunu etkileyen önemli etkenlerden biri de okulun üzerine düşen görevleri hangi bakış açısı, prensipler ve sistem çerçevesinde ele aldığıdır. Çocukların gün boyu en iyi şartlarda bakım ve eğitimini üstlenen bir okul öncesi eğitim kurumunu seçmek çocuk ve aile açısından süreci kolaylaştıracaktır.

 

bottom of page